top of page

Neden bu yolda ilerlemeyi seçtim?

Aslında konu nefes almak da değildi. 


Asıl meselem, zihnimi susturmak isteyip, bunu asla başaramıyor oluşumdu. Olan her olayda zihnim hep en kötüsünü düşünür , hayat bana zindan olurdu. Sanki dünya yıkılmış da ben altında kalmışım gibi büyük bir keder hissederdim. O zamanlar ( ki bütün 20’li yaşlarım böyle geçti), sorsalar Dünya acıdan ibaretti benim için, mutluluklar ise gelip geçiciydi. Zaten ben bu dünyaya da ait değildim çünkü insanlar çok kötülerdi ve beni kimse anlamıyordu.


Zihnim sürekli, YALNIZSIN BAK GÖRDÜN MÜ, EN KÖTÜ GÜNÜNDE DAHİ KİMSE SENİ ANLAMIYOR. DEĞİŞMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEYİP DURUYORSUN AMA BUNUN İÇİN YETERSİZSİN, ASLA MUTLU OLAMAYACAKSIN gibi (nerden öğrendiğimi ya da kodladığımı bilmediğim) şeyler söylüyordu. Zihnim böyle konuşsa da ben bir umut sürekli kişisel gelişim kitapları okuyor ve düzenli olarak psikoterapi seansları alıyordum. Fakat gel gör ki bir kriz (hayat hep aşamadığına sınar seni) anında asla sakin kalıp psikoloğuma ve en önemlisi de kendime verdiğim sözü tutup dengede kalamıyordum. Ruh halim, anında büyük bir değişim geçiriyor ve fizyolojik olarak da bundan çok fazla etkileniyordum.


Sürekli eklem ağrılarım vardı. Sabahları uyanmakta çok güçlük çekiyordum. 20’li yaşlarımın sonunda yüzümde inanılmaz büyük sivilceler çıkmaya başladı. Vücudum da artık bu dengesizliğe alarm veriyordu. Ve bir gün, motoruna bindiğim bir arkadaşım arkadan ona sarıldığımda, nefesimi farkedip bana; “sen ne kadar sığ nefes alıyorsun “ dedi bana. 


SIĞ NEFES?


Bu arada – şunu altını çizerek belirtmeliyim ki o zamanlar uçan kuşa, servis yapan garsona, aynadaki yüzüme kısacası herkese inanılmaz öfkeleyim ve tahammül seviyem eksilerdeydi…


SIĞ NEFESE DÖNECEK OLURSAK:

Nedir bu sığ nefes dedim . Bilmem çok kesik, sanki yarım kalıyormuş gibi dedi (arkadaşımın nefes koçluğu ile hiçbir alakası yok). Çok takılmadım duruma. Günlük hayatıma devam ettim. 

Ertesi gün yemeğe gittiğim başka bir arkadaşım , garsonu yoktan yere azarladığımı görünce, “Özge ne kadar tahammülsüzsün , bak ben yakın zamanda nefes seansı aldım bana çok iyi geldi , sen de bir dene istersen” dedi. NEDİR BU NEFES YAHU! İki gündür üst üste nefes duyuyorum!


Ve o seansı aldım, hayatımın dönüm noktası diyebileceğim o gün o seans, benim 5 senelik terapi sürecime bedeldi. 


Tek seansla nasıl olur da bir anda değişir insan?


Her seans başka bir şey olur o alanda. Her seans birbirinden farklıdır. İlk seans biraz şaşkınlıkla birlikte, rahatlama yaratır ama gerçekten değişmek istiyorsak önce fark etmemiz gerekmektedir. O ilk seanstan sonra, ben nefes alamadığımı ve aslında potansiyelimi gerçekleştirememe sebebimin gerekli oksijeni yeterince alamayışımdan kaynaklandığını farkettim. Çünkü BEN NASIL NEFES ALIYORSAM ÖYLE YAŞIYORDUM! 

En başta söylediğim asıl konu nedir o zaman?


BAŞKA BİR SEN MÜMKÜN!!!


Olayları bambaşka gören, yorumlayan, bambaşka duygular yaşayan ve bambaşka davranışlarda bulunan… Her an bir seçimse eğer, sen neyi seçiyorsun? Mutlu olmayı mı yoksa haklı olmayı mı?Haklı olduğunu kanıtlama çabasıyla ömrünü heba etmeyi mi yoksa teslimiyetle, elimden bu kadarı geliyor deyip, bırakabilmeyi mi… Bırakmak öyle kolay değil, bilirim. Sus dersin susmaz o dil, onu da bilirim.


İşte nefes burada devreye giriyor. O düşünüp yapamadığın her neyse, nefes farkındalığı ile kolaylıkla yapar hale geliyorsun. Ve sonuç, Dünya benim için “artık” her gün yeni bir şey öğrenmenin heyacanını yaşadığım, keyifli bir yer. Eklem ağrılarım geçti, sabahları daha enerjik kalkıyorum, saatler boyunca uzun yolda araba kullanabilir hale de yine nefes sayesinde geldim ( çünkü direksiyon başında o kadar nefesimi tutuyormuşum ki, her yerim o yüzden ağrıyormuş) ve ilaç kullanmadan yüzümdeki tüm sivilceler geçti. 


Nefesiniz açık olsun.  


Yorumlar


İletişim

İnstagram

  • Instagram

© 2025 by Özge Serdar

Etiler Mh. Cengiz Topel Cad. Uçaksavar Sitesi

Etiler - Istanbul

+90 532 157 47 49

bottom of page